15 TEMMUZ'UN ARDINDAN

Mahir Ayabak 17 yaşında delikanlı idi. Pastanede çalışıyordu. Gece saat 23.30 da dükkanı kapatır kapatmaz, arkadaşları ile birlikte, evine gitmek yerine Havalimanına gitti. Hainler orada üzerine yaylım ateşi açarak şehit ettiler.

Mahir Ayabak 17 yaşında delikanlı idi. Pastanede çalışıyordu. Gece saat 23.30 da dükkanı kapatır kapatmaz, arkadaşları ile birlikte, evine gitmek yerine Havalimanına gitti. Hainler orada üzerine yaylım ateşi açarak şehit ettiler.
Oğuzhan Yaşar 23 yaşında idi. Erzurumlu. 1.95 boyunda. O gece gözü sadece Vatan aşkıyla yanıp tutuşan genç. Cumhurbaşkanlığı Külliyesine koşuyor. Gökten yağmur gibi yağan bombalardan o da nasibini alıyor. Tam 19 gün mücadele ediyor. Sonunda şehadet.
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a arz edilir Oğuzhan. Hemen Şehidin bulunduğu hastaneye gider. İner aşağıya morg denilen yere. Açarlar Şehidin Nur cemalini. Doya doya bakar şehadetin güzelleştirdiği güzel yüzlü Oğuzhan'a. Tabut bulamadılar sığacağı. Hususi olarak yapıldı tabutu tam iki metre.

İşte TABUTA SIĞMAYAN ŞEHİT !

Abdullah Tayyip. Babası Darbenin bir numaralı hedefinin en yakın arkadaşı.

Babası "evde kal" der.
İtiraz eder;
"Sen nereye ben oraya."
Son sürat Altunizade, oradan da Boğaziçi köprüsüne doğru yürüdüler. Babası toplanan millete cesaret ve güç vermeye çalıştılar. Ne güzeldi onlar.
Hainler önce babasını hedef aldı. Onun yanına koşarken de Abdullah Tayyib'e. Oracıkta Şehid oldu Abdullah Tayyip Olçok..

Tam 251 Şehadet Destanı yazıldı o gün. 2196 da Gazilik Destanı.

Bu topraklar için nice bedeller ödendi. Belli ki bedelsiz yaşamak kolay olmayacak buralarda. Öyle ise ödemekten kim kaçar, kim korkar ki?

Her yıl bu ihanet kalkışması ve Milletin Zaferi diri tutulsun diye Demokrasi ve Birlik Günü denildi adına.

15 Temmuz gecesi tüm Yurtta, 81 İl ve ilçelerin tamamında programlar yapılır 8 seneden beri.
Bodrum Kaymakamlığımızın tertip ettiği anma programı da Kale içinde yapıldı. Demokrasi ve Milli Birliğe, bu Davaya inanan, Vatanını herşeyin üstünde görenler koşa koşa geldiler. Elbette gönlü orada olupta gelemeyenler de vardı. Lakin eften püften mazeretlerle katılmayanlar? Ben değil, onlar kendilerini sorgulasın zira...

Bodrum Kaymakamı Mustafa Çit ev hasibi idi. Garnizon Komutanı, Cumhuriyet Başsavcısı, Emniyet Müdürü, Müftü ve bir çok kurum müdürü de programa İştirak etti.

Başka kim mi vardı; 24, 25 ve 26 ncı Dönem AK Parti Milletvekili, DEMBİR-DER Genel Başkanımız Sayın Mehmet Metiner de teşrif etti. Sayın Kaymakam yaptığı konuşmada hususi olarak "Gazi Vekilim" demesi hakikaten mühimdi. Neden mi bunu dedi;
15 Temmuz gecesi, darbenin seyrinin ne olduğunun henüz belli olmadığı saatler. Yani saat 21.30 ile, 01.00 araları. Kimsecikler ortalarda yokken. Kimsecikler telefonlarını açmaz, hatta kapattığı anlarda..
Yüzlercesini bilfiil aradığım saatlerde iki kişinin telefonu açıktı; biri Metin Külünk, biri de Mehmet Metiner. Çoktan geçmişlerdi Havalimanına. Reis daha inmeden hem de. Yanında da zaten başka kim vardı ki?.
Gazi Vekil.

Başka kim vardı?
AK Parti Bodrum ilçe Başkanı Hacı Dalda da tam kadro anma programında idi. Programın başından sonuna kadar takip etti.

Bir kişiyi anmadan geçmem imkansız derim.

Tamer Mandalinci.
Bodrum Belediye Başkanı.
Tamer Mandalinci Cumhurbaşkanımızın konuşması başlar başlamaz hızlı hızlı geldi. İnsicamı bozmamak adına usulca geçti yerine oturdu.
Programı sonuna kadar, 11.30 a kadar takip etti. Bodrum Belediyesinin birçok Amiri, Müdürü de oradaydı..

Gelmelerinden birileri rahatsız olmuşmudur bilemem ama ben gerçekten sevinen tarafta olduğumu belirtmek isterim...

Benim gözüm aslında birkaç kişiyi daha aradı bu programda..

Mesela AK Parti İl Disiplin Kurulu başkanı olduğu söylenen Yılmaz Akgül'ü. Otelde çok iş var diye katılamamış olabilir mi? Ya da Pedasa yolu yürüyüşü yüzünden gelmemiş midir?
Mesela, binbir nazla, hatta diyebilirim ki zorla getirilip aday yapılan Mehmet Tosun da yoktu. Davet edildik, aday olduk, kazanamadık. Benden bu kadar mı demek istedi dersiniz? Yoksa "tiyatro" diyenlerden olduğunu asla düşünmek istemem doğrusu..

Asıl o değil de, benim gözümün aradığı Başka bir isim daha vardı. Ben 21.10 da törenin yapılacağı alana geldim. Belediyenin zabıtası tamam, Sayın Kaymakamın korumaları tamam, Sayın Başsavcısımızın refakat ekibi de tamam. Bi eksiklik var... Seçim zamanı önüne geleni itip kakan bi ekip daha vardı. Hani Cumhurbaşkanımız davet etti diyerek övünen.
Aydın Ayaydın..
Yok.
Bodrumda değil mi yoksa?
Vallahi bildiniz.
Bodrumda değilmiş. Ben de boşu boşuna hayıflanmışım..
Hazret Marmarise gitmiş.
Kesin Marmaris programına katılmıştır diye düşündüm. Bizim Sakaraltındaki candan yürekten sevdiğimiz kardeşlerimize sorduk Ayaydın Anma programında var mıydı diye. Kimse gördüm demedi.

Ama...

Bulduk nerde olduğunu.
Hazret, en yakın elemanı illa seni AK Parti il başkanı, olmadı MHP İl Başkanı yazaceyim dediği (gazeteciye duyumu sorulmaz) Miraç Çini yanına almış, üç beş metre, bilemedin dakika, eline vermişler bi bayrak, iki pozluk vakit ayırmış.
Öyle meydana gideyim, programa dahil olayım yok.. Yeter bu kadar demiş dosdoğru Serkan Yazıcının oteline.
Bilmiyorum Serkan Yazıcı, Cumhurbaşkanımıza "istersen Yunanistana gidelim" teklifinde bulunduğu, fırçayı da yediği otelinde, o güne özel bir program tertip etmiş olabilir mi? Müspet bir bilgi yok malesef. Demek ki yapmamış.

Bir de şeyi aradı gözlerim. Hani bu Ayaydını yere göğe sığdıramayan AK Partisiz Kalem Erbabı var mı diye. Sözde düğünde siyasetin iki yakasını bir araya getirsen getirsen sen getirirdin dediler diye kendi kendini öven numunelik köşe yazarı da Ayaydına ayak uydurmuş olmalı ki ne yürüyüş, ne de meydanlarda bir türlü göremediğim başka bir tipti. Bir de son dakikada ne olduysa oluverip Ayaydını kırk yıllık başöğretmeniymiş gibi hoca da hoca yapıverenlerden de kimse yoktu. Miraç mı? O zaten Ayaydın ile birlikte değil mi yani?
Son bomba Miraç Çin zaten. Bunlar piyasaya sufle vermede mahirler ya, Miraç Çin sonunda AK Partide bir şey olamayacağına kendi de kesin kanaat getirmiş ki, bu defa da gözünü MHP ye dikmiş galiba... MHP ve Miraç Çin :) Birileri MHP İl başkanına söylesin de adamın neşesi yerine gelsin bari...

Düğünde davete icabeti bile " Ben iki yakayı birleştiren adammmm" olarak kendi hanesine yazacak kadar düşmüşlere prim verenlerin inşallah bundan sonra savundukları dava ile taktıkları takı arasında koşturmacalarına dikkat etmelerini, en azından koltuğun bu defa ne kadar da pahalı olduğunu bildiklerinden, çalışıyorum edası ile her önüne gelene selam durup, her düğüne davulcuyla zurnacı olmamalarını tavsiye ederim.

AK Partide siyaset yapmak zordu, ancak bundan sonra çok daha zor olacak inşallah. Düğün, sünnet, nişanlara katılım sağlamakla bir dava Partisine temsilci olunamayacağını, olunduysa kalınamayacağını, hele hele şişirilmiş birilerinin gölgesinde güneşlenerek makam, mevki sahibi hiç olunamayacağını, bir de suspus oturup, görme, duyma, bilme, bilsen de konuşma politikasını marifet bilmeyip, anlamalarında fayda var derim.
Sonra Miraç Çin gibi birkaç tane daha Ayaydın severcilerin adını İl başkanı adayı !! olarak duymak zorunda kalırsınız.

Hasılı.
15 Temmuzun üzerinden 8 yıl geçti. Hesabı olanlarla, hasbi olanları bir kere daha görmüş olduk bu vesile ile.

Ben Bodrum Belediye Başkanı Tamer Mandalinci'ye, içten ve samimi duruşundan dolayı bir kere daha teşekkür etmek istedim.

#SöylerimGeçerim

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

GÜNCEL Haberleri