İstanbul'da 1 Mart'ta Oğuz Murat Aci'nin ölümüne neden olan 17 yaşındaki Timur Cihantimur ve onu yurt dışına kaçıran annesi Eylem Tok'un davası gündemde. Ceza hukukçusu Ersan Şen'in bu davayla ilgili yaptığı açıklamalar ise tepki topladı. "Şartlar uygun olursa davayı alabilirim" diyen Şen, tepkiler karşısında pişman olduğunu belirtti.
AVUKATLIK REFLEKSİYLE YANIT VERDİM
Ersan Şen, "Avukatlık refleksi ile cevap verdim. Maddi şartlar anlamında değil, davayı almak için uygun şartlar anlamında söyledim. Bu kadar tepki beklemiyordum, pişmanım" diyerek açıklamalarına netlik kazandırdı. Şen, avukatların temsil ettikleri kişilerle özdeşleştirilmemesi gerektiğini vurguladı.
"BU KADAR TEPKİYLE KARŞILACAĞIMI BİLSEYDİM, YORUM YAPMAZDIM"
tv100'de Farklı Açılar programında Kübra Par'ın "Eylem Tok’un oğlunu savunur musunuz?" sorusuna "Anlaşırsak savunuruz" yanıtını veren Ersan Şen, bu açıklamasının ardından yoğun tepki aldı. Şen, "İki gün boyunca linç yedim. Eylem Tok bana ulaşmaya çalıştı mı? Hayır, öyle bir teklif yok. Biz faili savunuyoruz, millet tepki gösteriyor. Niye anlamadım. Avukatlık refleksi ile cevap verdim. Şartlar deyince maddi şartlar anlamayın. İnsanlar tutuklanmak istemeyebilir. Avukatla oturduğunuzda maddiyatı konuşmazsınız. Size ne sağlayabilir? Bunu konuşursunuz. Pişman oldum. O kadar insanın tepki göstereceğini tahmin edemedim. Öyle bir tepkiyle karşılacağımı bilseydim yorum yapmazdım" dedi.
HERKESİN SAVUNULMAYA HAKKI VAR
Şen, avukatların herkesi savunma hakkına sahip olduğunu ve bu durumun yanlış anlaşılmaması gerektiğini belirtti. "Şartlarda anlaşırsak olur. Herkesin savunulmaya hakkı vardır. İnsanlar avukatları, temsil ettiği kişilerle özdeşleştirmemeli" ifadeleriyle açıklamasına devam eden Şen, mesleki refleksle cevap verdiğini ve bu tepkileri beklemediğini belirtti.
DAVADA SON DURUM
Timur Cihantimur ve Eylem Tok'un durumu ile ilgili gelişmeler devam ederken, Ersan Şen'in açıklamaları hukuk camiasında ve kamuoyunda tartışılmaya devam ediyor. Şen, aldığı tepkiler sonrası açıklamalarını netleştirerek, avukatlık mesleğinin doğasını ve etik kurallarını bir kez daha hatırlattı.