Karadeniz'de yeni tehlike! Yanma, uyuşma, kızarma belirtilerine dikkat

Karadeniz son 5 yılda popülasyonunda büyük artış gözlenen, bunun iklimsel değişim ve kirlilikten kaynaklandığı bildirilen tehlike ile karşı karışa.

Samsun ve Sinop sahillerinde son yıllarda gözle görülür bir şekilde artan denizanası popülasyonu, bölgedeki ekosistem ve balıkçılık faaliyetleri üzerinde ciddi etkiler yaratmaya başladı. Sinop Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Su Ürünleri Temel Bilimleri Bölümü Deniz Biyolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zekiye Birinci Özdemir, denizanalarının ekosisteme olan olumsuz etkilerini anlatarak önemli uyarılarda bulundu.

EKOSİSTEMDE DENGE BOZULUYOR

Doç. Dr. Zekiye Birinci Özdemir, Karadeniz'de beş farklı denizanası türünün bulunduğunu belirtti ve özellikle 'rhizostoma' türünün son yıllarda önemli bir artış gösterdiğini ifade etti. Özdemir, "Deniz ekosistemleri bir denge içerisindedir. Denizlerdeki besin piramidinin en alt basamağında bulunan fito-zooplankton grupları, balıkların ana besinini oluşturur. Denizanalarının ana besinini ise zooplankton oluşturmaktadır. Denizanalarının aşırı çoğalması, balıkların ana besinini tüketmesine ve ekosistemde bir dengesizlik yaratmasına neden olmaktadır" dedi.

BALIKÇILIK FAALİYETLERİ ZORLAŞIYOR

Denizanası popülasyonundaki artışın, balıkçılar için de büyük sorunlar yarattığını vurgulayan Özdemir, "Denizanalarının yoğun olarak arttığı zamanlarda balıkçılar zor bir avcılık operasyonu ile karşı karşıya kalıyorlar. Ağa giren denizanaları, av araçlarının ağ gözlerini tıkayarak av oranını ve avlanan balığın kalitesini düşürmekte, av araçlarına zarar vererek ekonomik kayıplara yol açmaktadırlar. Sinop ve Samsun sahilleri balıkçılığın yoğun yapıldığı av sahalarına sahiptir ve bu nedenle denizanası artışı, balıkçılık sektörü için ciddi bir tehdit oluşturmaktadır" şeklinde konuştu.

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE KİRLİLİK ETKİSİ

Denizanası popülasyonunun artışındaki en büyük etkenlerden birinin iklim değişikliği olduğunu belirten Özdemir, kirlilik faktörlerinin de bu duruma katkıda bulunduğunu dile getirdi. "İklimsel değişimlerle birlikte kirlilik faktörleri de eklendiğinde dünya denizlerinde ve Karadeniz özelinde denizanası popülasyonunda artış gözlenmektedir. Giderek artan insan kaynaklı kirlenme, denizanalarının artışını desteklemektedir" diyen Özdemir, bu durumun deniz ekosistemi üzerindeki olumsuz etkilerini vurguladı.

ÖNLEMLERİN ALINMASI GEREKİYOR

Denizanalarının balık yumurtalarını tüketmesi ve ekosistemdeki dengeyi bozmasının uzun vadede daha büyük sorunlara yol açabileceğine dikkat çeken Özdemir, denizlere yapılan deşarjların mutlaka biyolojik arıtma ile yapılması gerektiğinin altını çizdi. "Bu nedenle denize yapılan deşarjların mutlaka biyolojik arıtma ile yapılması, kirlilik kontrolünün sağlanması açısından önemli bir noktadır," diyerek deniz ekosistemlerinin korunması için alınması gereken önlemlerin önemini vurguladı.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

GÜNCEL Haberleri