Ankara'da, 5'inci Sulh Hukuk Mahkemesi'nde ev sahibi F.N.'nin kiracısı U.T.'ye karşı açtığı tahliye davası hızla sonuçlandı. Mahkeme, 55 gün sonra yapılan ilk duruşmada kiracı lehine verilen kararla sonuçlandı. İşte detaylar:
EV SAHİBİNİN TALEBİ VE DAVA SÜRECİ
Ev sahibi F.N., uzun yıllardır kiracısı olan U.T.'den kendi oturacağı gerekçesiyle evi boşaltmasını istedi. Ancak kiracı, evden çıkmayacağını belirtti. Bunun üzerine ev sahibi tahliye davası açtı. Davanın açılmasından itibaren sadece 55 gün geçtikten sonra 5'inci Sulh Hukuk Mahkemesi'nde duruşma yapıldı.
MAHKEME KARARI VE GEREKÇESİ
Mahkeme, kiracının ödediği aylık kira bedelinin yıllık kira bedelinin belirlenen yasal sınırı olan 28 bin 250 TL'nin altında olması ve ev sahibinin ihtiyacı olması nedeniyle kiracı lehine tahliye kararı verdi. Bu karar, üst mahkemeye itiraz edilme hakkı olmaksızın kesinleşti.
AVUKATIN AÇIKLAMASI
Avukat Gizem Gonce, ihtiyaç sebebiyle açılan tahliye davalarında ev sahibinin ev ihtiyacının gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun ispatlanması gerektiğini belirtti. Mahkeme sürecinin detaylarını anlatan Gonce, davacı mülk sahibinin tanık dinletmesinin önemine vurgu yaptı. Mahkemenin, ev sahibinin ihtiyacını tanık beyanıyla da kabul ederek tahliye kararı verdiğini ifade etti.
İTİRAZ HAKKI VE PARASAL SINIRLAR
Karara itiraz hakkının olmadığını belirten Gonce, yıllık kira bedelinin belirli bir sınırın altında olması durumunda itirazın geçersiz olduğunu açıkladı. Bu nedenle, yerel mahkemenin verdiği tahliye kararının kesin nitelikte olduğunu vurguladı. İstinaf yoluyla karara itiraz edilebilecek durumlarda ise parasal sınırların göz önünde bulundurulması gerektiğini aktardı.
Ankara'da görülen bu dava, hem ev sahipleri hem de kiracılar için dikkate değer bir hukuki süreci temsil ediyor.