Ülkü Ocakları eski Genel Başkanı Sinan Ateş’in ölümüyle sonuçlanan silahlı çatışmanın soruşturma ve kovuşturma evresinde yaşanan skandallar ortaya çıktıkça Ateş cinayetini MHP ve Ülkü Ocakları ile ilişkilendirmek için gizli bir elin olayın başından itibaren devrede olduğuna dair kuşkuları güçleniyor.
Bilindiği üzere 1 Temmuz’da başlayan duruşmalarla kapağı açılan dosyadan saçılan bilgi ve belgelerle, Ateş’in ölümüne sebep olan çatışmada, Selman Bozkur ve Ahmet Keçik tarafından kullanıldığı kamera görüntüleriyle sabit olan silahların emniyet tarafından olaydan 6 saat sonra teslim alındığı anlaşılmıştı. Söz konusu silahların parmak izi incelemesine tabi tutulmadığı da ortaya çıkmıştı. Maktulün bedeninden iki ayrı marka mermi çıkmasına rağmen yapılan otopsinin video kaydının olmadığı öğrenilmişti. Olay anı kamera kaydında Ahmet Keçik’in Sinan Ateş’in belindeki silahı almadan önce kendine ait bir silah olduğu kuşkusu doğuran görüntüler olmasına karşın video kaydının teknolojik imkânlar kullanılarak yeterli incelemeye tabi tutulmadığı ortaya çıkmıştı.
Gazetecilere yönelik saldırı girişimlerini organize ettiği, görevi sırasındaki şiddet ve hukuk dışı eylemleriyle Ülkü Ocakları ve MHP’ye zarar verdiği gerekçesiyle MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin talimatıyla görevinden alınan ve Ülkü Ocakları tarihinde Genel Başkanlık koltuğunda en kısa süre oturan isim olan Sinan Ateş’in hayatını kaybettiği çatışmayla ilgili soruşturma evresinde yaşanan başka bir skandalı da Gazeteci Emre Erciş ifşa etti.
Erciş, X platformundan yaptığı paylaşımda, Sinan Ateş’in Emniyet ve yargıdan kaçırılan ikinci bir telefonu olabileceğini iddia etti.
Erciş bu iddiasına dayanak olarak da Ateş’in 10 Mart 2022 günü Ömer Çağrı Özdemir’e bir araç fotoğrafı ekleyerek WhatsApp üzerinden attığı “Ankara Ocak, silahlı 4 kişi göndermiş” mesajına Sinan Ateş’in savcılık talimatıyla imaj incelemesine alınan Apple marka iPhone 13 model telefonun imaj kayıtlarında rastlanmayışını gösterdi. Bilindiği gibi olaydan sonra savcılığa suç duyurusunda bulunan Ayşe Ateş, savcılığa verdiği dilekçe ekinde Ömer Çağrı Özdemir’in telefonundaki mesajın ekran görüntüsünü vermişti.
Erciş, Sinan Ateş’in teslim edilen telefonunun imaj kayıtlarında bulunmayan bu mesajın Ömer Çağrı Özdemir’in telefonunda Sinan Ateş’ten gelen mesaj olarak bulunmasını, Ateş’in Emniyet ve Yargıya teslim edilmeyen ikinci bir telefonu olduğu sonucu doğuracağını belirti.
Bu arada Erciş’in Ayşe Ateş’e yönelttiği “Sinan Ateş’in ikinci bir telefonu mu vardı” sorusuna Ömer Çağrı Özdemir’in kullandığı bilinen X hesabından “Var kızı kullanıyor ne yapacaksın şimdi 12-13 yaşındaki kıza mı iftira atacaksın düşkün” şeklinde cevap verdiği görüldü.
Gazeteci Emre Erciş’in “ikinci bir telefonun varlığına” dair paylaşımlarının Ayşe Ateş destekçileri ve Sinan Ateş’e yakınlığıyla bilinen kişileri rahatsız ettiği görülürken tek merkezden yönetilen trollerin de Erciş’i itibarsızlaştırma kampanyası başlatması dikkat çekti.
İŞTE EMRE ERCİŞ’İN AYŞE ATEŞ VE SİNAN ATEŞ’E YAKIN İSİMLERİ RAHATSIZ EDEN O PAYLAŞIM