ABD, İsrail’e geri adım attırdı

İsrail, ABD yönetiminden gelen yoğun baskıların ardından, Gazze Şeridi'nde el koyduğu Associated Press'in (AP) canlı yayın ekipmanlarını iade etmeye karar verdi. İsrail İletişim Bakanı Shlomo Karhi, sosyal medya hesabı X üzerinden yaptığı açıklamada, ABD merkezli haber ajansı AP'nin ekipmanlarına el konulmasına ilişkin yeni bir paylaşımda bulunarak, ekipmanların iade edilmesi talimatını verdiğini belirtti.

İsrail Basını: ABD'nin Baskısı Etkili Oldu

İsrail basını, ABD yönetiminin İsrail hükümetinden, AP'nin canlı yayın ekipmanlarına el konulması kararının geri alınmasını talep ettiğini yazdı. ABD'den gelen bu baskının ardından, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun İletişim Bakanı Karhi'ye ekipmanların iade edilmesi emrini verdiği aktarıldı.

Sderot'ta Baskın: Ekipmanlara El Koyma Gerekçesi

Bugün, İsrail İletişim Bakanlığı yetkilileri, Gazze Şeridi yakınlarındaki Sderot kentinde canlı yayın hizmeti yapan AP ekibinin bulunduğu noktayı basarak, ekipmanlarına el koymuştu. İddiaya göre, İsrailli yetkililer, AP'nin yakın zamanda ülkede yasaklanan Katar merkezli Al Jazeera televizyonuna canlı yayın hizmeti sağladığı gerekçesiyle bu müdahaleyi gerçekleştirmişti.

İletişim Bakanı Karhi'nin Açıklamaları

Karhi, X sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımda, "AP'ye ait ekipmanların iade edilmesi talimatını verdim. Basın özgürlüğü ve gazetecilerin çalışmalarını özgürce sürdürebilmesi bizim için önemlidir," ifadelerini kullandı.

Netanyahu'nun Emriyle İade

ABD'nin taleplerine duyarlılık gösteren İsrail yönetimi, Başbakan Netanyahu'nun talimatıyla AP'nin canlı yayın ekipmanlarını geri iade etme kararı aldı. Bu adım, ABD ile İsrail arasındaki ilişkilerin korunması açısından da önemli bir hamle olarak değerlendiriliyor.

Basın Özgürlüğü Tartışmaları

İsrail'in bu kararı, uluslararası basın özgürlüğü konusundaki tartışmaları da yeniden alevlendirdi. Gazetecilerin güvenli ve özgür bir ortamda çalışmalarını sürdürebilmeleri için gerekli koşulların sağlanmasının önemi bir kez daha vurgulandı.

Bu gelişme, basın mensuplarının çalışmalarını özgürce yapabilmeleri ve uluslararası basın kuruluşlarının faaliyetlerini sürdürebilmeleri adına olumlu bir adım olarak değerlendiriliyor.