Meral Akşener'den Ümit Özdağ'a 'kendi Reichstag yangınını çıkarma' ve ülkeyi 30 Ocak 1933'e sürükleme suçlaması

Meral Akşener'den Ümit Özdağ'a 'kendi Reichstag yangınını çıkarma' ve ülkeyi 30 Ocak 1933'e sürükleme suçlaması

İYİ Parti Kurucu Lideri Meral Akşener’in, Ümit Özdağ’a açtığı davanın dilekçesinde, Özdağ’ı “kendi Reichstag yangınını” çıkarıp ülkeyi, Hitler’i iktidara taşıyan “30 Ocak 1933”e sürüklemeye çalışmakla suçladığı ortaya çıktı.

İYİ Parti Kurucu Lideri ve İçişleri eski Bakanı Meral Akşener, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Ozdağ’ın farklı zamanlarda basına verdiği röportajlar ve sosyal medyada yaptığı paylaşımlarda kişilik haklarına saldıran atfı cürüm mahiyetindeki ifadeleri nedeniyle manevi tazminat davası açtı. Akşener, Ümit Özdağ’ın, kendisine yönelik “2018 ve 2023CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİNİ MANİPÜLE ETME” suçlamasının sadece kişilik haklarına saldırı mahiyeti taşımadığını aynı zamanda “YSK kararları ile kesinleşmiş, süreçleri tamamlanmış iki seçimin meşruiyetinin hem ülke kamuoyu hem de uluslararası düzeyde tartışmaya açılmasını hedeflediğini” öne sürdü.

- 30 OCAK 1933 VE REİCHSTAG YANGINI VURGUSU

İYİ Parti Kurucu Lideri Meral Akşener, Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sunduğu dava dilekçesinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesini eleştiren ve bunu bir “suç” gibi nitelendiren Ümit Özdağ’ın kendisinin de “AK Parti temsilcileri ile görüştüğünü, Cumhurbaşkanı adayı ile kapalı kapılar ardında gizli pazarlıklar yürüttüğünü” belirtti.

Ümit Özdağ’ın, “çelişkili beyanlarla, sürekli ve sistemli biçimde Meral Akşener’in manevi kişiliğine saldırarak, kamuoyunun bilinçaltına gerçek dışı bilgiler empoze etmekle” suçlandığı dava dilekçesinde en dikkat çekici ifade ise Özdağ’ın, ülkeyi 30 Ocak 1933’e götürmek istediği ifadeleri oldu.

Akşener, dava dilekçesinde Ümit Özdağ’ın, “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayması ve kamu barışına zarar verici davranışlarda bulunması nedeniyle sürekli soruşturma geçirdiğine” dikkat çekerken, Özdağ’ın “tüm eylem ve davranışlarına bir bütün olarak bakıldığında davalının ülkeyi 30 Ocak 1933'e götürmek istediği görülecektir”ifadelerini kullandığı görüldü.

Ümit Özdağ’ın “bir demagog ve popülist” olduğuna dikkat çekilen dava dilekçesinde, Özdağ’ın İYİ Parti Kurucu Lideri Meral Akşener üzerinden “seçimleri tartışmaya açarak kendi Reichstag yangınını çıkarmayı hedeflediği” vurgulandı.

Bilindiği gibi “Reichstag yangını” Alman parlamentosunun toplandığı Reichstag binasında 27 Şubat 1933 akşamı çıkan yangındır ve Almanya’da 30 Ocak 1933’te Hitler’i iktidara taşıyan sürecin mihenk taşı olarak gösterilir.

- “ERDOĞAN’I SEÇTİRİYORUZ” VE “KILIÇDAROĞLU ALEVİ” İDDİASI

Ümit Özdağ’ın basına verdiği röportajlar ve katıldığı televizyon programlarında, 2018 seçimleri öncesi Meral Akşener’in “Erdoğan’ı seçtiriyoruz” iddiasına da cevap verildi görülen dava dilekçesinde, Ümit Özdağ’ın, “Bildiğim bir şey var; geçen sene cumhurbaşkanlığı seçimine bir ay kala Meral Akşener bir siyasi danışmanına ‘Adamı cumhurbaşkanı seçiyoruz’ dedi” iddiasıyla Akşener’in, “Kemal Kılıçdaroğlu’nun Alevi olması nedeniyle seçimi kazanamayacağını söylediği” iddiasının yalan olduğu belirtilirken, bu ifadede kastedilen Kamuoyu Araştırmacısı Murat Gezici’nin tartışmalar üzerine bir televizyon kanalında yaptığı, “Duygusal manipülasyon herhalde böyle bir şey. Bunu benim söylediğimi anlatıyor. Halbuki kendisi söylüyordu. Kılıçdaroğlu’nun Alevi olduğunu ve kazanamayacağını kendisi söylüyordu. Açıkçası benim üzerimden manipülasyon yapıyor. Kendi söylediği yalanları benim üzerimden yapmaya çalışıyor. Yüce Türk milletini temsil eden yargı beni mahkemeye çağırdığında da bunları orada da söyleyeceğim. Ben Meral Akşener’e yapılan bir operasyon olarak görüyorum süreci. Akşener ayrılmış gibi görülse de onu rakip olarak görenlerin saldırısı olarak görüyorum. Meral Akşener önemli bir Türk siyasetçisidir. Bu saldırılarla sanki ‘Erdoğan’ı o getirdi, o seçtirdi’ algısı kurularak bir aileye zarar verilmek isteniyor” açıklamalarının da dava dilekçesine eklendiği ve Gezici’nin tanık olarak dinlenmesinin talep edildiği görüldü.

- HDP İLE ANAYASA ÇALIŞMALARINA KATILIMA İDDİASI

Ümit Özdağ’ın, İYİ Parti’nin HDP ile yeni anayasa çalışmalarına katıldığı bu çalışmalarda anayasanın ilk 4 maddesinin değiştirilmesine dair görüş birliği sağlandığı iddiasına da cevap verildiği görülen dava dilekçesinde, “Ümit Özdağ’ın bir söylem biçimi olarak ortaya bir iddia atmayı sonrasında bu iddiayı sürekli tekrar ederek, kamuoyu tarafından doğru kabul edilmesini sağlamayı bir yöntem olarak belirlediğine” dikkat çekilirken, Özdağ’ın iddialarının bizzat söz konusu edilen çalışmalara katıldığı belirtilen İYİ Partililerce yalanlandığı belirtildi.

- “BAVULLA PARA”NIN PEŞİNE ASIL DÜŞEN ÜMİT ÖZDAĞ MI?

İYİ Parti Kurucu Lideri Meral Akşener’in Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’a yönelik açtığı dava dilekçesinde en dikkat çekici bölümlerden biri de “bavulla para” iddiasına cevap verilen bölüm oldu.

Hatırlanacağı üzere Ümit Özdağ, Merral Akşener’e atfen, “bavul ile paraları çok sever” ifadelerini kullanmıştı. Özdağ bu ifadeyi sürekli tekrarlayarak Zafer Partisinin sosyal medya trolleri üzerinden sürekli köpürterek “gerçek algısını” egemen kılmıştı.

Oysa Merak Akşener’in Avukatı Abdullah Ören tarafından Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sunulan dava dilekçesinde, Ümit Özdağ’ın 2018’deki Milletvekili Adaylığı sürecinde Genel Başkan Yardımcısı olarak görev yaptığı İYİ Parti’de, “bir arkadaşının Bursa’dan 3. sıra milletvekili adayı olması için partiye 3 milyon TL para vereceğine” dair Meral Akşener’e teklif ilettiği, bu teklifin İYİ Parti Kurucu Lideri Meral Akşener tarafından kati suretle reddedildiğine vurgu yapıldığı görüldü.

DEVLET KAVRAMINI ZAYIFLATMA...

Ümit Özdağ’ın hemen her ortamda, “Türk Ordusu tarafından korunan, babası sebebiyle orduya emanet edilen bir kişi olarak bir nevi özel dokunulmazlık zırhı olduğu” algısı oluşturmaya çalıştığı belirtilen dava dilekçesinde, Özdağ’ın PKK ile görüşmesine, bu görüşmenin gündeme gelmesi üzerine “devletin bilgisiyle görüştüğünü” belirtmesine dikkat çekildi.

Ümit Özdağ’ın kendini devlet ile içli dışlı olarak göstererek “devlet” kavramını zayıflatmaya, devletin işlevsiz, savrulmuş, içi boşaltılmış ve kesinlikle ciddiye alınmaması gereken bir olgu olduğunu bireylerin şuur altına işlemesini sağlamaya çalıştığına da işaret edilen dava dilekçesinde, Özdağ’ın bütün bu eylemleriyle birlikte Akşener’in kişilik haklarına saldıran atfı cürüm içeren ifadeleri tek tek sıralandığı görüldü.

GRİ TV

Kaynak:GriTV

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.