Seçil Erzan isimlerini vermişti: Denizbank yöneticileri hakkında karar!

Dolandırıcılık davasında yargılanan Denizbank Büyükdere Şube Müdürü Seçil Erzan’ın, Denizbank yöneticilerine yönelik iddiaları üzerine açılan soruşturma, savcılığın takipsizlik kararıyla sonuçlandı. Erzan, ifadesinde banka yöneticilerini, kendisini Çorlu’daki evinden Zincirlikuyu’daki Denizbank Genel Müdürlüğü’ne zorla getirerek burada baskı yapıldığı ve delillerin yok edilmesine yönelik suçlamalarla itham etmişti.

ERZAN: "BASKI YAPTILAR, SERUM VERDİLER"

Seçil Erzan, savcılığa verdiği ifadesinde, Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş ve bazı banka yöneticilerinin kendisini Çorlu’daki evinden aldırarak Zincirlikuyu’daki Denizbank Genel Müdürlüğü binasında zorla tuttuğunu ve burada kendisine serum verilerek "bu işi banka dışında yaptığını söylemesi" için baskı yapıldığını iddia etti. Erzan, bu süreçte maruz kaldığı baskıların fiziksel ve psikolojik olduğunu belirtti.

SAVCILIK SORUŞTURMA AÇTI

Seçil Erzan’ın iddiaları üzerine savcılık, Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş ve diğer yöneticiler hakkında "Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma", "suç delillerini yok etme, gizleme ve değiştirme" ile "suçluyu kayırma" suçlamalarıyla soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında, Seçil Erzan’ın adını verdiği yöneticiler ve görgü tanıkları dinlendi, elde edilen mesajlaşmalar ve diğer deliller incelendi.

SUÇLAMALARIN HİÇBİRİ GERÇEK DIŞI

Savcılığın yürüttüğü kapsamlı soruşturma sonucunda, Seçil Erzan’ın yönelttiği suçlamaların hiçbirinin gerçek dışı olduğu ortaya çıktı. Soruşturma dosyasında şu ifadelere yer verildi:

• "Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçu": Elde edilen mesajlaşmalar ve tanık ifadeleri doğrultusunda, Seçil Erzan’ın Çorlu’daki evinden Zincirlikuyu’daki Denizbank binasına kendi rızası ile geldiği, herhangi bir zorlama veya baskı ile getirilmediği belirlendi.

• "Suç Delillerini Yok Etme, Gizleme ve Değiştirme Suçu": Savcılık, bu suçun işlendiğine dair kesin ve inandırıcı bir delil elde edemedi. İddiaların asılsız olduğu ve Erzan’ın öne sürdüğü delillerin gerçeği yansıtmadığı sonucuna varıldı.

• "Suçluyu Kayırma Suçu": Seçil Erzan’ın Denizbank yöneticileri tarafından kayrıldığına dair herhangi bir eyleme rastlanmadı. İddialar tamamen asılsız bulundu.

TAKİPSİZLİK KARARI VERİLDİ

Savcılık, Seçil Erzan’ın Denizbank yöneticilerine yönelik iddialarının yasal unsurlarının oluşmadığını belirterek takipsizlik kararı verdi. Bu karar, yöneticilerin suçlu olmadığına ve Erzan’ın iddialarının dayanaksız olduğuna dair kesin bir hüküm niteliği taşıyor. Kararda, ayrıca, suçlamalara ilişkin iddialar dışında hiçbir delil bulunmadığı belirtilerek bankanın gerekli bilgileri raporlarla sunduğu da vurgulandı.

BAŞKA İSİMLER DE TAKİPSİZLİKLE SONUÇLANDI

Savcılık, Seçil Erzan’ın yanı sıra "Selçuk İnan ve Musa Mert Çetin" gibi isimlerin de yer aldığı diğer beş müştekinin suçlamalarına ilişkin de benzer şekilde takipsizlik kararı verdi. Bu kişilerin "suç delillerini yok etme" ve "suçluyu kayırma" suçlamalarına ilişkin iddiaları da, delil yetersizliği nedeniyle geçersiz sayıldı.