Sinan Ateş soruşturmasını yürüten 3 savcıya şok: TAYDER 'gözaltı' talebi de içeren suç duyurusunda bulundu

Fetullahçı Silahlı Terör Örgütüyle Sivil Mücadele Platformu (Toplumsal Adalet ve Yardımlaşma Derneği -TAYDER) Sinan Ateş davasının soruşturma aşamasında görev alan savcılar Durdu Özer, Durmuş Ali Kaya ve Ayhan Ay hakkında Hakimler ve Savcılar Kurulu’na suç duyurusunda bulundu.

Fetullahçı Silahlı Terör Örgütüyle Sivil Mücadele Platformu Avukatlarından Tolga Tireli tarafından HSK’ya yapılan suç duyurusunda, “henüz failer daha belli değilken ve olay yeri inceleme polisleri, olay bölgesinde çalışma yaparken yurt dışından bazı hesaplarca Ülkü Ocakları ve Milliyetçi Hareket Partisi üst yöneticilerinin suçlandığı öne sürüldü. Açılan soruşturmada görev yapan ve suç duyurusunda bulunulan savcıların FETÖ’ye ait hesapların ve başkaca firarilerin yayınları doğrultusunda soruşturmaya yön verdikleri” iddia edildi.

PTS kayıtlarının dosyaya konulma amacının algı oluşturmak olduğu da belirtilen suç duyurusunda "Örneğin olay günü Ankara ve Bolu arası seyir hakinde olan ve Ülkü Ocakları kullanımındaki araçların PTS kayıtlarını dosya içerisine dayanaksız şekilde getirterek araçlar içerisinde faillerin kaçırıldığı iddiasını ortaya atmak. Ancak araçların içerisinde cinayeti gerçekleştiren failler olmamasına rağmen sırf algı oluşturabilmek için görüntüler kullanılmıştır. O araçlar üzerinden bu argümanın nasıl ileriye sürüldüğü dahi açıklanamamıştır” ifadelerine yer verildi.

Dosyadaki gizlilik kararına rağmen toplanan evrakların delilmiş gibi servis edildiği öne sürülürken tutuklu Avukat Serdar Öktem’in telefon baz kayıtlarının kasten getirtilmediği, olay öncesi ve olay günü ile sonrası İstanbul’da olduğunun engellendiği kaydedildi.

FUAT UĞUR’UN YAZISI DA SUÇ DUYURUSUNA EKLENDİ

Suç duyurusunda Fuat Uğur’un TV100’de yayınlanan “Sinan Ateş davasının soruşturma ekibindeki savcılarla ilgili MHP’ye iletilen mahrem bilgiler” başlıklı yazısına da yer verildi.

Fuat Uğur, bugün TV100’de yayınlanan yazısında, soruşturmada görevli Cumhuriyet Başsavcı Vekili Durdu Özer’in FETÖ/PDY ile bağlantılı olduğunu iddia etmiş ve şu ifadleleri kullanmıştı: "Soruşturmada görevli şahıslardan, Cumhuriyet Başsavcı Vekili Durdu Özer’in FETÖ/PDY’nin mahrem tabir edilen yapılanmasında mahrem imam mensuplarınca kullanılan gizli iletişim vasıtalarından ankesörlü/ kontörlü hatlarla 13/1/2013, 4/2/2013, 14/10/2015 ve 21/10/2015 olmak üzere toplamda (4) kez ardışık olarak irtibatının bulunduğu, Cumhuriyet Savcısı Durmuş Ali Kaya’nın 2018 yılında hakimlik savcılık staj eğitimine başladığı, 2020 yılında savcılık mesleğine atanmasının yapıldığı, daha önce emniyet mensubu polis memuru olarak görev yaptığı, Polislik yaptığı döneme ilişkin FETÖ/PDY sözde Emniyet Teşkilatı mahrem yapılanmasına ilişkin GARSON farklı isimli yapılanmanın üst düzey mahrem imanından ele geçirilen örgütsel arşive göre 2011 ve 2012 yıllarına dair örgütsel tabirle DİL MENSUBU (O zamanki cemaat mensubu polisler tarafından ilgilenilen şahısları ifade eden tanım) şeklinde kodlamasının yapıldığı, Cumhuriyet Savcısı Ayhan Ay‘ın FETÖ/PDY iltisakına ilişkin bu konuda yürütülen çalışmalar kapsamında sarı listede adının geçtiği, başarısız 17/25 Aralık darbe girişimi sonrası HSK tarafından yayımlanan 2014 yaz kararnamesinde bu sebeple görevli olduğu Ankara Batı Başsavcı Vekilliği görevinden alınarak (hizmet gereği) Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na atandığı, ayrıca adı geçenin eşi öğretmen olan şahıs ile geçmişte Adalet Bakanlığı Müsteşarlığı görevinde bulunan ve terör örgütü iltisak nedeniyle ihraç edilen Birol Erdem’in eşiyle birlikte FETÖ’den kapatılan aynı eğitim kurumunda çalışmış ve yakın arkadaş oldukları yönünde bilgiler edinilmiş olup adı geçen şahıslardan Durdu Özer’in ankesörlü aranma kayıtlarına ilişkin tablo ekte sunulmuştur."

Uğur ilgili yazıda HTS kayıtlarını da yayınlamıştı.

SAVCILARLA İLGİLİ GÖZALTI KARARI TALEP EDİLDİ

Suç duyurusunda soruşturma süresince tedbiren adı geçen savcıların açığa alınması, soruşturma oluru sonrası kovuşturma izni için dosyanın HSK 2. Daireye sevk edilmesi ve şahıslar hakkında gözaltı kararı verilmesi yapılacak yargılama sonrasında cezalandırılmaları ve ihraçları için gerekli sürecin başlatılmasının talep edildiği görüldü.