Endemik bitki türleri için iklim değişikliği uyarısı

Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Botanik Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hatice Demiray, iklim değişikliğinin endemik türleri ciddi şekilde tehdit ettiğini ve bu bitkilerin genetik kaynaklarının korunması için yoğun çaba harcanması gerektiğini belirtti.

Endemik Türlerin Önemi ve Tehdit Altında Olmaları

Prof. Dr. Demiray, yazılı açıklamasında endemik bitkilerin sadece kendi yörelerine özgü türler olduğuna vurgu yaptı. İnsanoğlunun faaliyetleriyle artan iklim değişikliğinin bu bitkileri tehdit ettiğini ve özellikle endemik bitkilerin yok olmaya karşı son derece hassas hale geldiğini ifade etti. Bu bitkilerin özelleşmiş ekolojik nişlere ihtiyaç duyduğunu ve durağan bir çevrede yetişmeleri gerektiğini belirtti.

Genetik Kaynakların Korunması Çalışmaları Önem Arz Ediyor

Demiray, endemik türlerin yaşam alanlarının insan etkinlikleriyle bozulması veya parçalara bölünmesi durumunda bu türlerin dağılış alanlarının ve popülasyon büyüklüklerinin azaldığını ve sonuç olarak da yok olma riskinin arttığını vurguladı. Bu nedenle, endemik türlerin genetik kaynaklarının korunması çalışmalarının öncelikli olarak ele alınması gerektiğini ve titizlikle yönetilmesi gerektiğini belirtti.

Artan Sıcaklıklar ve Bitki Hastalıkları

Prof. Dr. Demiray, artan sıcaklıkların bitki hastalıklarını artırdığını ve bazı bakteriyel hastalıkların yerleşimi için hayati bir rol oynadığını belirtti. Sıcaklığa bağlı hastalıkların görülmediği yerlerde bile bakteriyel enfeksiyonların başlayabileceğini ifade etti. Ayrıca, sıcaklık artışıyla birlikte ekstrem yağışlar ve atmosferik nem konsantrasyonunun arttığını, bu durumun bitkilerin güçlü gelişimine katkı sağlasa da dayanıklılık ve kök hastalıkları gibi diğer yaprak hastalıklarının artışına neden olduğunu belirtti.

İklim değişikliğinin endemik bitkiler üzerindeki etkileri hakkında toplumun bilinçlenmesi ve bu türlerin korunması için daha fazla çaba harcanması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Demiray'ın açıklamaları, doğal yaşamın korunması ve iklim değişikliğiyle mücadele konularında önemli bir uyarı niteliği taşıyor.