Hatay'da Suriyelilere ait bazı iş yerleri ateşe verildi

Kırıkhan’da mülteci karşıtı protestolar gergin anlara sahne oldu. Bazı vatandaşlar, ellerinde Türk bayraklarıyla sokaklara dökülerek "Ülkümde mülteci istemiyorum" sloganları eşliğinde konvoy oluşturdu. Polis ekipleri, olayların kontrolden çıkmaması için geniş güvenlik önlemleri aldı. Suriye karşıtı sloganlar atan kalabalık, protestolarını olaysız bir şekilde tamamlayarak dağıldı.

SURİYELİLERE AİT İŞ YERLERİNE SALDIRILAR

Ancak, saat 22.30 sularında Kırıkhan’ın Hassa, Kanatlı, Nuriye Civelek ve Reyhanlı caddelerinin kesiştiği kavşakta toplanan bir grup, mülteci karşıtı sloganlar atarak yürüyüş yaptı. Topluluk içerisinden küçük bir grup, Cumhuriyet Mahallesi’nde Suriyeli vatandaşlara ait bir manav dükkanını ateşe verdi. Yangın, itfaiye ekiplerinin hızlı müdahalesi sayesinde kısa sürede söndürüldü, ancak maddi hasar meydana geldi.

TÜRKİYE-SURİYE GERGİNLİĞİ ARTAN ŞİDDET OLAYLARINA YOL AÇIYOR

Bayırbucak Caddesi'nde iki telefon dükkanına da saldırı gerçekleştirildi. Kalabalık, Suriyeli mültecilere ait olan ve cep telefonu aparatlarının satıldığı dükkanların camlarını kırarak, eşyaları dağıttı. Bu olaylar, Kırıkhan'daki gerginliğin ne kadar yüksek olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Polis, zarar gören iş yerlerinin bulunduğu bölgeyi koruma altına aldı ve güvenlik önlemlerini artırdı.

POLİSİN MÜDAHALESİ VE GÖZALTILAR

Olaylar sırasında, polis ekipleri geniş çaplı güvenlik önlemleri alarak, olayların daha da büyümesini engellemeye çalıştı. Saldırıların sorumluları tespit edilmeye çalışılırken, 8 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan şahısların, saldırıların organize edilmesi ve provoke edilmesiyle ilgili oldukları düşünülüyor. Polis, olayların tekrarlanmaması için tedbirlerini sürdürüyor.

TOPLUMSAL GERGİNLİĞİN ARKA PLANI

Kırıkhan'da yaşanan bu olaylar, Türkiye'de artan mülteci karşıtı duyguların bir yansıması olarak değerlendiriliyor. Özellikle Suriyeli mültecilere karşı artan tepkiler, toplumsal gerginliği tırmandırıyor. Bu tür olaylar, mülteci sorununa dair daha kalıcı ve yapıcı çözümler bulunmasının önemini bir kez daha ortaya koyuyor.