Halife Harun Reşid, Bermekî veziri Cafer bin Yahya ile,“Saray'ın bahçesi”nde gezerken, canı “meyve” çekiyor. “Elma”yı dalından koparmak için uzanır, yetişemez!

Veziri Yahya'ya;

“Omzuma çık, o meyveyi kopar”

Vezir “Halife'nin omzuna” çıkar, meyveyi koparıp verir.

Harun Reşid, “çok lezzetliymiş. Bana bahçıvanı çağır, onu ödüllendireceğim.” der.

Az ileride duran, olayı“hayretle” seyreden bahçıvan gelir.

Halife; “Dile benden ne dilersen”der.

Bahçıvan;

“Sultanım, sizden bir tek isteğim olacak. Bana, Bermekî olmadığıma dair bir belge verir misiniz?”

Halife;

“Herkes devlet kademesinde görev almak için bir Bermekî şeceresi uydururken, sen niye Bermekî olmadığına dair belge istiyorsun ki?

Kaldı ki, sen bir Bermekî'sin! Bermekî olmaktan niye kaçınıyorsun?

“Belge”yi almakta ısrar eden bahçıvan;

“Evet, bir Bermekî'yim. Ama, madem ki, benden bir istekte bulunmamı istediniz... Ben bu belgeyi istiyorum, başka da bir isteğim yok!” der.

Halife Harun Reşid kabul eder.

Aradan haftalar geçer.

Halife Harun Reşid bir rüya görür.

Civar ülkelerde “güçlü Arap emirleri” varken, Abbasi Devleti, “İranlı Bermekîler” tarafından yönetilmekte,

devletin temelinde “Araplar” olduğu halde;bütün kademeleri, “İranlı Bermekîler” tarafından ele geçirilmiştir!

Bermekîler ise; Halife Harun Reşid'in kendilerine beslediği “büyük güven ve yakın ilgi”yi “istismar” ederek, sadece “Saray kademeleri”ni değil,“eyaletleri de kendi yandaşları ile yönetmeye, devleti ur gibi" satmıştır.

Halife, Bermekîlerin “Paralel bir devlet” kurduklarını, “ülkenin her yanını elegeçirdiklerini” ve “kendisini devredışı bıraktıklarını” fark edince, emir verir:

“Bermekîleri kılıçtan geçirin!

803 te vezir Cafer bin Yahya öldürülür!

Peki, “bahçıvan”?

Halife'nin emri üzerine, görevliler “bahçıvan”ın evine giderler.

Bahçıvan “Bermekî olmadığına” dair, “belge”yi gösterir!

“Gördüğünüz gibi, ben Bermekî değilim” der ve kellesini kurtarır!

Harun Reşid;

“Emrimi yerine getirdiniz mi?”

Kurmaylar;

“Listedeki herkes; ya kılıçtan geçirildi, ya zindana atıldı. Sadece bir adam kaldı. Ama, ona dokunamadık, çünkü elinde sizin imzaladığınız bir belge vardı!”

Halife; “Hatırladım ben onu... Onu bulun ve bana getirin” der.

Bahçıvan huzuruna getirilince, Harun Reşid sorar adama;

“O gün ısrarla belge istedin... Ben de verdim... Peki, bugünlerin geleceğini nereden anladın?

Bahçıvan;

“Sultanım; hani, o elmayı koparmak isterken, vezir, sizin omzunuza basmıştı ya... İşte o an dedim ki; eyvah, bizim sonumuz geldi!”

Harun Reşid;

“Ama ben söyledim” deyince,bahçıvan der;

Bahçıvan;

“Farketmez sultanım... Sizin, Sultan olarak, vezirinizin omzunuza basmasını istemeniz bir alicenaplıktır, büyüklüktür... Siz istemiş olsanız bile, vezirinizin omzunuza basması ise; hem şımarıklık, hem had bilmezlik, hem de küstahlıktır!

Bir adam, vezir de olsa, sultanının omzuna basacak kadar cüretkâr olduysa, sonu felâkettir!.. Ben, işte o gün bu felâketi gördüm ve sizden o belgeyi istedim.” der.

▪︎▪︎

BEN FETÖCÜ DEĞİLİM

Burada Bermeki ailesinin olduğu her yere Fetöcüleri koyun, cuk oturur? Bahçıvanın yerine “ben bermeki (FETÖCÜ) değilim” yazısı alanlar? Hah tam da buradayız, Bermeki olup, pardon Fetöcü olup “ben fetöcü değilim” yazısı alanlar?

Suçsuzduk, masumduk. Kandırıldık, iftiraya uğradık... Diye ortada dolaşanlar? Fetö ile asla yanyana olmayanları FETÖCÜ diye fişleyip saf dışı bırakmıyorlar mı? 15 Temmuzdan öncesine bakın, bir de 2024 e. Daha mı zayıflar, daha mı güçlüler? Peki biz ne zaman gözlerimizi açıp da UYANDIK diyeceğiz? Recep Tayyip Erdoğan öldükten sonra mı?

Elinde

"BEN BERMEKÎ DEĞİLİM" yazılı kağıt olanlara çok dikkat etmeliyiz. Asla ellerini ateşe sokmuyorlar. Öyle maşalar kullanıyorlar ki, aklımız almıyor.

Dün Devlet içinde paralel devlet kuranlar,Parti içinde Parti, kurum içinde kurum, dernek içinde dernek kuramazlar mı yani?

Dinliyi, dinsizi, yolluyu yolsuzu, arlıyı arsızı, kodamanından işçisine, laiğinden, avrupaisine, Alevisinden Kürdüne, Sunnisinden tarikatçısına, selefisinden ayyaşına... Hepsini tek amaç!! uğruna pekala yanyana getirirler.

O amaç Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti, Güçlü Lider, Barış içinde bir Dünya olduğunu bilmeyen var mı?

Rehavet tüm vücudu sarmadan silkelenmekten korkmayalım olur mu?

Ve bunu kendi ellerimizle, kırmızı halılarda yürüte yürüte yaparlar.

Ah, vah, töh demeye fırsat bile vermezler.

▪︎▪︎▪︎

BEN AKP'Lİ DEĞİLİM

Bugün AK Parti'li gibi davranmak da moda oldu. AK Parti'liyim ama.. demek de moda.

AK Parti siyaset ve düşüncesi ile hiçbir zaman uyuşmayan beyinler AK Parti'de el üstünde tutulur oldu. Yarın AK Parti'yi ilk terk edecek olan yine bunlar olmayacak mı?

Kesinlikle.

Hem de ellerinde Ben Bermekî Değilim yazıları olmayacak ama, "Ben AKP'li Değildim ki' belgeleri olduğu halde terk edecekler.

Benden demesi…

#SöylerimGeçerim