Yıllar sonra yeniden yazmak ve anlatmak düşüncesi içime doğdu.

Yazmaya yazmaya pas tutan parmaklarımda yeniden filizlenen kelimeler yazmam gerektiğini hissettirdi.

Yeniden ve yeni şeyleri yazmak için aslında çok fazla sebep buldum kendi dünyamda…

İnsanların hayatlarına dokunabilmek hissi ağır bastı. Doğru ve tarafsız bir şekilde okuduklarında anlayacakları konuları bunca zaman heybemde biriktirdim.

***

İlk yazmaya Bismillah diyerek başladım.

Bismillah yani Allah’ın adıyla, insanı bir damla sudan yaratıp meleklerin üstünde bir makama layık gören ve onu kulluğuna kabul edip sayısız nimetler veren Allah’ın adıyla…

***

İnsan, hayatta kafasını kaldıramadığı zamanlar oluyor.

Zaman geçip giderken saatlerin, dakikaların ve saniyelerin farkına varamıyor… İbn-i Haldun'un zaman tanımında olduğu gibi zaman, "Bekleyince yavaşlar, gecikince hızlanır, üzülünce can yakar, mutlu olunca kısalır, acı çekince bitmek bilmez, sıkılınca uzar." Biz ise bu zaman içinde yaşadıklarımız ve yaptıklarımızla varız…

Zor zamanlardan geçerken bizi yaratan Allah’a karşı sergilediğimiz tavırla kendimizi gösteririz. Sayısız nimetlerini önümüze sererken şükretmemiz gerektiği gibi nimetlerin kesildiği anda da şükrümüzü ziyadeleştirmeliyiz. Çünkü nimetler şükredildikçe ziyadeleşir. Bu yüzden de üzerimizdeki nimetlerin ziyadeleşmesi için her an şükre muhtacız…

***

İnsanoğlu bir yolcudur, bu yolculuk anne karnından başlayıp gençliğe uzanır ve oradan da ihtiyarlığa ve oradan da kabre ve oradan da haşre ve ardından ebede kadar devam edip gider… Bu yolculuğu da bize en güzel Bediüzzaman Said Nursi anlatır…

Bediüzzaman’ın Risale-i Nurlarında bahsettiği bu yolculuk, bizi biz eden, yolculuktur. İnsanın yolculuğu ve en sonunda varacağı noktaya kadar kavraması gerekenler, Sözler adlı eserinde açıkça yazılmıştır. Şimdilerde Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından da neşredilen bu eserlerde insanın kıymeti ve yapması gerekenler adeta bir kullanım kılavuzu olarak insanlara sunulmuştur. Kuran’ı Kerim’den alınan ayetlerin ışığında aktarılan konularda insanın zaman ve yolculuğu veciz bir şekilde Risale-i Nur’da yer almaktadır.

Allah’ın yaratmış olduğu en değerli varlık olarak bize de bu hayat yolculuğunda çok büyük görevler düşmektedir. Çünkü bu kadar nimeti bize veren Allah bizden kulluk istemektedir. Kulluğun içinde verdiği nimetlere şükrü, yemeden önce Bismillah diyerek yerken o nimeti tefekkür ederek ve yedikten sonra Elhamdülillah diyerek yapmak zorundayız… Bu kulluğumuzun ilk ve vazgeçilmez bir düsturu olmalıdır ki bize verilen nimetlerin farkında olmalıyız. Ayrıca bize bu nimetleri verenin adıyla da ahiretin tarlası olan bu dünya da işler yapmalıyız. Verirken Bismillah demeliyiz alırken Bismillah diyerek almalıyız ki ticaretimiz ziyadeleşsin…

Bu anlattıklarımla bilenlere bilmeyenlere şükür dersi vermekten ziyade ilk yazımda neleri yazacak olursam olayım bu düşüncelerle yazdığımı bilmenizi istediğim için yazdım. Ben bu düşüncelerle elimden geldiğince yazdım, yazıyorum ve yazmaya da devam edeceğim inşâAllah…

***

Sözü de fazla uzatmadan söylemem gerekirse bundan sonra GriTv’deyim. Yazmaya ve anlatmaya burada devam edeceğim… Yazımla ilgili görüş ve düşünceleriniz benim için önemlidir. İyi kötü tüm yorumlarınızı bekliyorum…

Hz. Mevlâna Celaleddin’in dediği gibi; “Pişmişin halinden anlar mı ham / Sözü kısa kesmek gerek vesselam...” sözlerime burada son veriyorum… Bundan sonra da her yazımın sonuna da “Vesselam” yazınca bu beyti hatırlamanız dileğiyle…

Vesselam…

17 Şubat 2024 – Ankara