İYİ Parti, Yavaş ve İmamoğlu'nun 'böl-parçala-yönet' yönetemezsen 'dizayn et' operasyonlarından kurumsallaşarak çıkabilir!

Türk demokrasisi açısından ibretlik bir sürecin içinden geçiyoruz.

Bir siyasi parti (İYİ Parti), başka bir partinin (CHP) seçim kazanma ya da Belediye Başkan Adaylarının “küsurat tamamlama” aparatı olmayı reddettiği için linçe uğruyor.

Linç yetmiyor kumpaslar deneniyor.

Yetmiyor, planlı bir şekilde “içeriye” sokulan kullanışlı elemanların “para ve koltuk” zaaflarından yararlanılarak “böl-parçala-yönet” yönetemezsen “dizayn et” odaklı operasyonlar çekiliyor.

Ve bütün bunlar olurken, siyasetin iki kutbundan ve onlara eklemlenen medyadan tek bir itiraz sesi yükselmiyor.

Dahası; her iki kutba eklemlenmiş medya, bu kumpas ve operasyonların kimi zaman kurgulandığı kimi zaman köpürtüldüğü kimi zaman da desteklendiği mecralara dönüşmüş durumda.

Demokrasi tarihine kara bir leke olarak geçecek bu kumpas ve operasyonların hedefindeki partininse kendini ifade edebileceği ne medyası var ne medyada sesi olacak ekran yüzü.

Demokrasi kaygısı güderek bu kumpas ve operasyonlara itiraz etmeye yeltenenler de her iki tarafın medya ve trolleri eliyle linçe tabi tutularak susturulmaya çalışılıyor.

Bütün bu baskı ve sindirme karşısında demokrasiye inanan herkesin yapması gereken şey; 13 Eylül 2023 günü yapılan İYİ Parti Genel İdare Kurulu Toplantısından çıkan “ÖZÜBAŞINA” seçime gitme ve “81 il ve ilçelerinde aday çıkarma kararı” sonrası yaşananları, bu partiye yönelik kumpas ve operasyonları bütün siyasi tercih ve kaygıları bir kenara bırakarak tahlil etmek ve bu partinin, kendisine yönelen en hayasız saldırılar karşısındaki direnişine omuz vermektir.

Neden mi?

Gelin anlatayım…

Ülkede oluşan iki kutuplu siyasi atmosferin boğduğu neresinden bakarsanız bakın yüzde 30-35 bandına bir kitle var. Dünyanın her coğrafyasında, demokrasiyi özümsemiş her toplumda, iki siyasi blok arasına sıkıştırılmış üstelik yüzde 30-35’lere dayanmış seçmen kitleleri için 3. Yol, seçmenin marjinal yapıların ağına düşmemesi, üniter yapıyı tehdit eden örgütlenmelerin değirmenine su taşımaması için kıymetlidir.

Dahası İYİ Parti’nin verdiği “bağımsızık” mücadelesi, iradesini Belediye rantına satanlardan arınma çabası başarıya ulaşır ve bir 3. Yol olarak kurumsallaşma sürecini 31 Mart 2024 öncesi doğru ve güçlü adaylarla tamamlayabilirse, her iki bloğun kimi zaman üniter yapıyı, kimi zaman milli ve manevi değerleri hedef alan söylem ve eylemlerle bu söylem ve eylemlere tepkisiz kalan ya da destek veren partiler yüzünden seçeneksiz kalmış kitleler için nefes alacak bir atmosfer oluşabilir.

Bakınız her parti il, ilçe ve beldelerde göstereceği adaylar üzerinde yoğunlaşırken, İYİ Parti bir yandan doğru adaylarla milletin karşısına çıkmaya çalışıyor diğer yandan bu kumpas ve saldırıları savuşturma savaşı veriyor.

İYİ Parti’ye yönelik kumpas ve operasyonların Ankara ve İstanbul’da yoğunlaşması da ayrı bir anlam taşıyor. Zira bu iki ilin Büyükşehir Belediye Başkanları oturdukları koltukları İYİ Parti’nin 2019’da verdiği desteğe borçlu.

Buna rağmen mesela İstanbul’da İYİ Parti’ye açık ve aleni bir operasyon çekiliyor.

İstanbul’da yaşananlarla ilgili konuştuğum üst düzey bir İYİ Parti yetkilisi, “CHP’nin tutumu, özellikle CHP Eş Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun stratejisi, İYİ Parti’yi dizayn üzerine kurulu adeta. İçeriden devşirdikleri unsurlar tel tel dökülüyor. Ancak bu temizlik biraz sürecek. Özellikle İstanbul’da DAHA İYİler isimli gizli bir örgütlenme içerisindeler. İstifa ettirecekleri İlçe Meclis Üyeleri, İlçe Başkan ve yöneticileri olduğunu tahmin ediyoruz. Bu hususta sıkı bir denetim içerisindeyiz. Seçim kurullarına evrak (liste) teslim edilmemesine varacak derece hainlik yapabileceklerine dair kanaatlerimiz var bu yönde de duyumlar alıyoruz. Buna müsaade etmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Düşünebiliyor musunuz, bir siyasi parti, bir başka siyasi parti tarafından dizayn edilmeye çalışılıyor, bu yönde hazırlanan A-B-C planlarında başarıya ulaşılamazsa, bu partinin YSK’ya teslim edilecek aday listelerini “içerden” devşirdikleri figüranlar marifetiyle teslim ettirmemeyi planlıyor.

Benzer duyumlar Ankara için de var. Ankara’da İYİ Parti ilçe teşkilatlarında belediye RANTI koklayan kimi figüranlara, “şimdilik tepkisiz kalma ve Genel Merkez iradesine refleks göstermeme, listelerin YSK’ya teslim edileceği son tahlilde kamikaze yapma” telkininde bulunulduğu konuşuluyor.

Sakın bu siyasi ahlakla bağdaşmayan demokrasiye darbe niteliği taşıyan kumpas ve operasyonların 31 Mart seçimleriyle sınırlı olduğunu düşünmeyin.

Bu operasyonlar 2028’de yapılacak Genel Seçimlerle ilgili planlamanın da yapı taşları.

Bilhassa Ankara ve İstanbul’daki operasyon aklı, 2028’de kurumsallaşmış bir 3. Yol’un kendileri için risk olduğunun farkında. Hakeza İstanbul ve Ankara’daki aklın İYİ Parti’ye yönelik hamlelerine destek veren iktidara yakın medya da 3. Bir yolun içinde bulundukları cephe için tehdit olduğu bilinciyle hareket ediyor.

Kim neyin hesabını yaparsa yapsın, demokrasiyi özümseyen, iktidar mücadelesini siyaset alanının dışında aramayan herkes, İYİ Partiyi hedef alan bu kumpas ve operasyonlara tepkisiz kalmamalı, İYİ Parti’nin “bağımsızlık” mücadelesine ve saldırılar karşısındaki direnişine omuz vermeli, ses olmalı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
ZİHNİ ÇAKIR Arşivi