AK Parti'nin Muğla adayları belli oldu.

Gelecek mi, gelmeyecek mi derken zorla da olsa geldi Mehmet Tosun.

Tam da istediği gibi hem de.

"Beni Cumhurbaşkanı arar/çağırır, teklifi o ederse derken…

Siyasetin kurtları Cumhurbaşkanını İKNA ettiler. Başka bir misali var mı diye baktım. Daha önce Sayın Cumhurbaşkanı bir ilçe için birini arayıp teklifte bulunmuş mu diye.

Bulamadım.

Bu bir ilk.

Muğla hakikaten VERİMLİ yer.

Baksanıza Büyükşehir adayımızı bile Cumhurbaşkanı davet ediyor. O da bir kenara, Bodrum adayımızı da Sayın Cumhurbaşkanı bizzat kendileri İKNA ediyor. Bulunmaz bir memlekette yaşıyoruz.

Cumhurbaşkanı "Sizin içinizde bu görevlere layık birini göremedim" mi demek istedi, yoksa "bundan sonra yol yürüyeceklerim" bunlar mı demeye getirdi bilmiyorum.

Ama ikna(!) edildi bu kesin.

Sonra da bizzat Zatı Alileri İKNA etti.

Bizim gelenekte şu söz çok mühimdir;

İkna edilmişlerle yola çıkılmaz, yola inanmışlarla çıkılır...

▪︎▪︎

Davanın lideri Erdoğan. Yola çıkacakları konusunda ikna edilmiş olması normal.

Normal de, ya Onun ikna ettikleri bu yolda yürürler mi? Yürürlerse ne kadar yürürler.

Sabır her şeyin ilacı.

Bekleyerek göreceğiz.

Mehmet Tosun geldi.

En başta İlçe Başkanı Hacı Dalda bir "OH" çekmişe benziyor. Sonunda İKNA oldu çok şükür.

▪︎▪︎

AK Parti tüzüğüne bakınca gördüğüm o muhteşem "Muhafazakâr ve demokrat" yazısı, her nedense bir türlü şahıslar özelinde görünmüyor. Bu hakikaten benim içimi acıtmaya devam ediyor.

Bu Parti'yi omuzlarında gece gündüz demeden, herkesin öcü gibi kaçtığı günlerden beri hiç kaçmadan, hiç beklenti içinde olmadan, hep " Sen bizim abimiz, büyüğümüz, yol gösterenimiz…" diye sırtı sıvazlanmaktan başka bir değer verilmeyen en az %18-20’lik DİK DURAN/EĞİLMEYEN kesimi üzüyor.

Bu Parti ne büyük badireler atlattı.

Muhafazakarlık sadece yazıda kaldı sanki...

Mehmet Tosun ithal edildi. Elbette hoş geldi. Ekibi ile gelmek ne mana taşıyor göreceğiz. Belediye meclis üyelerini, getirdiği ekipten mi seçecek göreceğiz. MHP ye verilecek meclis üyeleri çıkınca, geriye Mehmet Tosun'un ekibi, arkasına Hacı Dalda'ya da "birkaç isim de sen ver" e kalırsa işte ben o zaman yine itiraz ederim.

Gelmeseydin keşke diyemem.

O zaman çağırmasaydınız derse...

İkna olmak kolay, inanmak zor.

Ben ne Aydın Ayaydın'dan ne de Mehmet Tosun'dan "Cumhurbaşkanı beni davet etti, ben de kıramadım" lafından başka bir laf duymadım.

Hani biri bari; "Burası benim evim. Bundan sonra sonuna kadar Recep Tayyip Erdoğan'ın emrindeyim. Ben de bir AK Partiliyim. Kazansam da kaybetsem de bu Parti'den gitmeyeceğimi taahhüt ediyorum" gibi bir söz, bir ima, bir yaklaşım duymadım, görmedim. Israrlı davetler neticesinde kabul edilmiş bir ziyaret görüntüsünden rahatsızım. AK Parti'ye seçim için gelmiş gibi bir pozisyon...

Seçim bitti, hadi bana eyvallah. Zaten çağırdılar geldim...

Kazansak da kaybetsek de ben sizin kardeşiniz, abiniz, yoldaşınız olarak kalacağım diyen yok.

İkna ve inanmak...!

İkna edilenler ve ikna edenler...

▪︎▪︎

Milas'ta da neredeyse Sayın Cumhurbaşkanı ikna ediliveriyordu. Neyse ki çok şükür olmadı. Milas için o bilindik algı oyunları tutmadı.

Eyvah eyvah Sakarya. Sana mı kaldı bu yük?

Milas'ta ikna edilenler, bu davaya inananları ikna edemedi. Seçimlerin bilboardlardan ibaret olmadığını idrak etmek de büyük başarıdır.

Efendim kesinlikle kazanacaktık ama.

Bazen kazanırken de kaybedersiniz...!

Bazen kaybetseniz de kazanırsınız...!

Kaybedeceğiz derken kazanmak...

Milas'ta hem AK Parti teşkilatının hem de Rüştü Yiğitkaya'nın yükü o kadar büyük ki.

Alın da görelimcileri dünden beri görmeye başladık zaten.

Şimdi düne kadar " Aday kim olursa olsun bizimdir" diyenler, dünden itibaren " bizim oğlan yoksa, ben yokum" mu diyecekler, yoksa " Aday bizimdir" diyebilecekler mi göreceğiz.

Samimiyet herkese lazım.

Dedik ya.

AK Parti İlçe Teşkilatı ve Adayının işi zor. Asla imkânsız değil.

Hatta el ele, gönül ve güç birliği içinde seçime nasıl girilir, seçim nasıl yapılır adlı bir çalışmayla, seçim işte böyle alınır bile denilebilir Milas'ta. Yeter ki turnusol kağıtlarına karşı dikkatli olsunlar.

Aday yapılmayan Aday adaylarının samimiyetini test edecek Milas. Küsmek yok diyenlerin geldiği noktayı görecek...

▪︎▪︎

AK Parti'nin bu seçim döneminde adına ne derseniz deyin ister ithal ettiği, ister davet ettiği, ister saflarına kattığı deyin, adaylarının önce bu davada kalıcı olduklarını deklare etmesini beklemek en büyük hakkımızdır. Her Aday elbette mühim ve değerli. Bizim için de en mühim mesele ikna edilerek geldikleri bu Parti'de inanarak kaldıklarını görmek ve duymaktır. Henüz bir ışık yok maalesef.

▪︎▪︎

Bundan 5 yıl kadar önce Milletvekili Kadem Mete muhteşem bir söz söylemişti Bodrum’da; Tıpkı Fatih’in İstanbul'u fethettiği gibi, biz de Bodrum'u fethedeceğiz" Demişti. Ne muhteşem bir sözdü o. O sözün derinliğini Osman Gürün anladı da bizimkiler anlamamıştı. Hu sözden en başta Hacı Dalda'nın da haberdar olmasını dilerim. İnşallah şimdi anlarlar.

Bu inanç diğer her türkü beklentinin önünde ise, Kadem Mete'nin yapacağı en büyük iş; adaylarının samimiyetlerini deklare etmelerini sağlamaktır. İkna mı inanmak mı?

Benden demesi...

Selam ve dua ile.

#SöylerimGeçerim